DERS EĞLENCE VE BİLGİNİN DEĞİŞMEZ ADRESİ
ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ
Öğrenme Güçlüğü Nedir ?
Öğrenme güçlüğü tanımında, çocukların belirli alanlarda yetersizlikler gösterdikleri belirtilmektedir. DSM-IV 'e göre öğrenme bozukluğu, matematik bozukluğu, okuma bozukluğu, yazılı anlatım bozukluğu ve başka türlü adlandırılamayan öğrenme bozukluğu şeklinde tanımlanmaktadır.
Matematik bozukluğunda, kişinin kronolojik yaşı, zeka düzeyi ve yaşına göre aldığı eğitim göz önünde bulundurulduğunda, matematik becerisi, beklenenin önemli ölçüde altındadır. Bu çocuklar, işlem yapmakta zorlanırlar, işlem yaparken yavaştırlar, sayı kavramını algılamakta, sembolleri ve çarpım tablosunu öğrenmekte zorlanırlar.Problemi çözerken bağlantıları kurmakta zorlanırlar. Bu duruma eşlik eden sorunlar olsa bile matematik becerisi sorunları çok daha fazladır.
Psikiyatrik tedavide güncel yaklaşım olan 'biyopsikososyal model'den hareketle, modern tıbbın sunduğu bütün olanakları hastanın yararına da sunmaya gayret eden Çocuk-Ergen Psikiyatri Birimi'nde, hastanın gereksinimine göre; farmakoterapi (ilaç tedavisi),i anne baba eğitimi, okulla yakın işbirliği, neuro-biofeedback, zihin geliştirmeye yönelik bilgisayarlı eğitim modülleri (rehacom), konuşma terapisi, nörolojik konsültasyonu, evlilik/eş terapisi, gelişim desteği ve özel eğitim, diyetisyen takibi, bağımlılık tedavisi vb pek çok tedavi yönteminden yararlanmaktayız.
Ebeveynlerin çocuklarına doğru eğitim verebilmeleri, öncelikle çocuklarının gelişim düzeyini bilmeleriyle başlar.
Okul başarısızlığı, öğrenme sorunları, çocuğun gelişiminin beklenen sürelerde gerçekleşmemesinin nedenleri arasında, çocuğun zekasının düşük olması, önemli ruhsal sorunlar (depresyon, psikoz), dikkat eksikliği / hiperaktivite bozukluğu, özel öğrenme güçlüğü, davranım bozuklukları, sosyo-kültürel yetersizlikler, okul-öğretmen-aile ya da eğitim programlarından kaynaklanan sorunlar sayılabilmektedir.
Bu konularda yetersizlik yaşayan çocuk, dolayısıyla ders çalışmayı, ödev yapmayı, kitap okumayı sevmez, kolay sıkılır, dikkat süresi kısadır ve çalışırken çoğu kez yardıma ihtiyaç duyar.
Yaşadığı bu sorunlar, çocuğun tembel-başarısız olarak algılanmasına neden olur, çocuğa evde ve okulda eleştiri yöneltilir, dolayısıyla çocuğun sosyal ilişkileri bozulur ve kendine güveni azalır. Bu da çocukta psikolojik sorunların ortaya çıkmasına veya var olan sorunların artmasına yol açar.
Psikiyatrik rahatsızlıkların erken dönemlerde teşhis edilip, gereken tedavi-danışmanlık ve/veya eğitimin alınması gereklidir. Memory Center Çocuk Ruh Sağlığı Birimi'nde çocuğun hangi alanlarda yetersizlik yaşadığı klinik ortamda yapılan test ve tetkiklerle (zeka, dikkat ve konsantrasyon/sürekli dikkat testleri, kişilik analizi, CEEG-beyinin biyoelektrik haritası) belirlendikten sonra teşhis konulmakta ve çocuğa uygun özgül özel eğitim programı yapılmakta, tedavi aile ve okul danışmanlığı ile bir arada yürütülmektedir.
HİPERAKTİVİTE:
-
Sürekli hareket halindedirler ve isteklerini erteleyemezler.
-
Başladıkları işin sonunu getirmekte güçlük çekerler
-
Çok konuşur ya da sürekli başkalarının sözünü keserler.
-
Elleri sürekli bir şeylerle oynar, aceleci ve sabırsızdırlar.
-
Konuşurken konuyu çok fazla dağıtırlar.
-
Her şeye burnunu sokarlar, ele avuca sığmazlar.
-
Dikkat gerektiren, kafa yoran işlerden kaçınırlar.
-
Eşyalarını sık sık kaybederler, unutkandırlar.
-
İşlerini düzensiz ve dağınık yaparlar.
-
Çabuk sıkılır ve çok iş değiştirirler.
-
Sırasını bekleyemez, 5 dakikalık işi 1-2 saatte yaparlar.
-
İnsanlara ve hayvanlara zarar verme.
-
Hırsızlık, yalan söyleme, alınganlık ve kolay kızma.
-
Başkalarını tehdit etme, kincilik, inatçılık.
-
Çoğu zaman kavga başlatma, kurallara uymama.
-
Cinsel sorunlar.
-
İsteyerek yangın çıkartma, evden ve okuldan kaçma,
-
Başkalarının eşyalarına zarar verme vb.
-
Mutsuzluk, tik, tırnak yeme, kolay ağlama, hırçınlık, sinirlilik.
-
Arkadaşlık kuramama, sık sık nezle-grip olma.
-
Okul başarısızlığı, öğrenme güçlüğü, yalnız yatamama, altını ıslatma.
Tedavi Protokolü
Çocuk-Ergen Psikiyatri Bölümü'ne başvuran hastaların tedavileri, alanında deneyimli çocuk-ergen psikiyatristleri ve psikologlarından oluşan bir ekip tarafından ayrıntılı bir klinik muayene ve nöropsikolojik değerlendirme sonrasında planlanır.
Bu amaçla da, uzman hekim tarafından yapılan ilk değerlendirme sonrasında; tanı koymaya yönelik olarak hastanın ve gerekirse yakın aile bireylerinin bilişsel (zihinsel) kapasiteleri, davranışsal sorunları, ruhsal durumları uygun psikometrik testler ve nörofizyolojik ölçümlerle ortaya çıkarılır.